Data journalism series #03: The obesity issue

See the post in Hurriyet.com.tr here. The articles are in Turkish.

Yaza sayılı günler kaldı, vücutlarınız bikini için hazır mı? Değil, değil mi? Kabul edin salatanın bir öğün olarak kabul edilebilmesi hala hepimize anlamsız geliyor. Kim doyuyor yahu onunla?


Yemeksepeti.com’un 2017 yemek almanağına göre öğle yemeklerinde burger, patates kızartması ve çikolatalı sufle, akşam yemeklerinde ise mercimek çorbası, döner dürüm ve lahmacun yenmiş. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) istatistiklerinin gösterdiği sonuca göre ise o yediğimiz burgerler ve lahmacunlar hepimize yaramış: Aşağıdaki harita, dünyanın tüm ülkelerinde obez* yetişkinlerin toplam nüfusa oranını gösteriyor.

Peki nerede yanlış yaptık da böyle oldu? Genetik diyip geçelim mi?

Geçmeyelim. Başlangıç olarak, yemek yeme alışkanlıklarımıza biraz daha bakalım: Uluslararası Ekmek Üreticileri Birliği’nin 2015 yılında yayımladığı rapora göre, yılda kişi başına 104 kg ortalama ile Avrupa Bölgesi’nde en çok ekmeği biz tüketiyoruz. 104 kilogram ekmeği gözünüzde canlandırabilmeniz için biraz hesap yapalım: Bir ekmek ortalama 250 gram desek, yılda kişi başına 416 adet ekmek yenmesinden bahsediyoruz. Yani günde 1,14 ekmek. Üstelik “şahsn bn ekmk yemiyorm ylnz” diyecek olan Pelinsuları da hesap dışı bırakalım, geri kalanımıza günde yaklaşık 1,5 ekmek yemek düşüyor.

Bu arada börekleri ve kekleri henüz saymadım. 2017 yılında Google’da tüm dünyada çapında yapılan aramalarda en çok aranan kelimeler tamamen İngilizce iken, yemek tariflerine kategorisine geldiğimizde milletçe gururlanacağımız bir durumla karşı karşıya kalıyoruz: Listede yanında İngilizce tercümesi ile verilmiş iki adet Türkçe arama: “kek tarifi” ve “poğaça tarifi”. Bakın dünya çapında diyorum. En çok aranan beş tariften ikisi Türkçe yazılmış. O kadar çok Google’lamışız.

Karbonhidrata olan düşkünlüğümüze ek olarak, et tüketimi konusunda da çok iyi durumda değiliz. Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılında yayımladığı Beslenme Durumu ve Alışkanlıkları Raporu’na göre, %56’mız iki haftada bir veya daha az sıklıkta kırmızı et tüketiyoruz. Hatta balık için bu oran %79’a çıkıyor. Birleşmiş Milletler tarafından 2009 yılında yayımlanan Tarım ve Gıda Durumu Raporu’na göre, kişi başına yıllık kırmızı et tüketimimiz yalnızca 21,2 kg. Dengeli bir beslenme için önerilen miktar ise günde 90 gram, yani yılda 32,8 kg.

Üstelik her sene diyet yapmaya kalkışıp tuhaf bir şekilde mantının çekiciliğine yenildiğimiz bir dönem var ki sebebini kesinlikle açıklayamıyoruz, belki siz ışık tutabilirsiniz. Google’da yapılan “diyet” ve “mantı” aramalarının son 5 yıldaki değişimlerine ve trend çizgilerinin eşsiz dansına bakın lütfen. Şiir gibi. 

Peki, beslenme alışkanlıklarımız çok iyi değil, Türk kası, ayva göbek gibi tabirlerle sevimlileştirmeye çalıştığımız genetik dezavantajlarımız da var. O zaman geriye tek bir çare kalıyor, düzenli egzersiz yapmak. Onu yapıyor muyuz?

Bu haritayı desteklercesine, WHO tarafından 2016 yılında yayımlanan Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Aktif Yaşam Programı raporunda belirtildiği üzere, 15 yaş üstü erkeklerin %48,1’i, kadınların ise %61,2’sinin hareketsiz olmasıyla Avrupa bölgesinde birinci sıraya yerleşmişiz. Dünyada ise 119 ülke arasında 15. sıradayız. Ne dersiniz, bu başarımızı kutlamak için birer ekmek arası köfte alır mıyız?

Tuzak soruydu, şimdi elinizdeki üç beyazı yavaşça yere bırakın ve koşarak uzaklaşın. Hadi tempolu yürüyüşe de razıyım tamam, yeter ki biraz hareket olsun. Yoksa bu yaza da formda giremeyeceğiz.

Sevgilerimizle,
Bits ‘n Bricks ekibi

 

* Obez tanımı, Vücut Kütle Endeksi (Body Mass Index, BMI) üzerinden yapılır. BMI değeri 25’in üzerinde olan bireyler kilolu, 30 ve üzerinde olanlar ise obez olarak kabul edilir.